MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/09/2012NUMARASI : 2011/70-2012/176Davacı A.. M.. ... Sanayii A.Ş. vekili Avukat S.Ç..tarafından, davalılar A.. E.. vdl. aleyhine 06/09/2012 gününde verilen asıl dava, 03/05/2011 ve 27/07/2011 gününde verilen birleşen dava dilekçeleri ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen 06/09/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 24/06/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat A. Ü.. geldi, karşı taraftan davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava ve birleşen davalar, rücuen tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davada davalılar H.. H.. ve D.. L..'nun öldüğü anlaşıldığından bu davalılar yönünden açılan davanın dava şartı bulunmadığından reddine, dahili davalılar H.. H.., F.. H.., T.. H.., O.. L.., D.. L.. ve H.. L.. hakkında usulüne uygun dava açılmadığından haklarında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine, birleştirilen Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/201 Esas ve Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/115 Esas sayılı dosyası ile açılan davaların reddine karar verilmiş; hüküm davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.Davacı şirket vekili, Leblebicioğlu sitesi kazan dairesinde 18/01/2002 tarihinde meydana gelen patlama sonucu ölen Y. O..'ın eş ve çocukları tarafından Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/52 Esas, 2010/219 Karar sayılı dosyası ile davacı şirket ile M. K.., B. B.. ve M.. G.. aleyhine tazminat davası açıldığını, hüküm altına alınan tazminat miktarının müteselsil sorumluluk gereği davacı şirket tarafından ödendiğini, kesinleşen davada alınan raporda site yönetiminin %50 kusurlu bulunduğunu, site yönetiminin kusuruna isabet eden kısmından kat maliklerinin sorumlu olduklarını belirterek asıl ve birleşen 2011/201 Esas sayılı davada kat maliklerinden arsa payları oranında, birleşen 2011/115 Esas sayılı davada ise davacı şirket çalışanı kazanı tamir eden davalı M.. G..'ün %5 kusuruna isabet eden kısmının rücuen ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Bir kısım davalılar vekili, davanın husumet ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, yargılamanın son oturumunda kısa karar olarak bu dosya ile birleştirilen Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/115 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmamış iken daha sonra yazılan gerekçeli kararda birleştirilen Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/115 Esas sayılı davasının reddine karar verilmiş ve böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır. Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın, çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. Yerel mahkemece yapılacak iş, önceki kısa kararla bağlı olmaksızın, kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir. Şu halde, kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.