Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1040 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13310 - Esas Yıl 2010





ÖZET: CEZA MAHKEMESİNCE BELİRLENEN DAVACININ HAFİF TAH­RİKTE BULUNDUĞUNA İLİŞKİN MADDİ OLGU, HUKUK HAKİMİ YÖNÜNDEN BAĞLAYICIDIR. DAVA KONUSU OLAYIN BAŞLAMASINA YOL AÇAN DAVA­CININ DAVALIYI TAHRİKİ EYLEMİ, ONUN BÖLÜŞÜK KUSURUNU OLUŞTUR­DUĞUNDAN, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TUTARLARINDAN İNDİRİM YAPILMASINI GEREKTİRİR.HAKİMİN, ÖZEL DURUMLARI GÖZÖNÜNDE TUTARAK MANEVİ ZARAR ADI İLE HAK SAHİBİNE VERİLMESİNE KARAR VERECEĞİ PARA TUTARI ADALETE UYGUN OLMALIDIR. TAKDİR EDİLECEK BU TUTAR, ZARARA UĞ­RAYANDA MANEVİ HUZURU DOĞURMAYI GERÇEKLEŞTİRECEK TAZMİNATA BENZER BİR İŞLEVİ OLAN ÖZGÜN BİR NİTELİK TAŞIR. BİR CEZA OLMADIĞI GİBİ MALVARLIĞI HUKUKUNA İLİŞKİN BİR ZARARIN KARŞILANMASINI DA AMAÇ EDİNMEMİŞ OLUP, BU TAZMİNATIN SINIRI ONUN AMACINA GÖRE BELİRLENMELİ, ELDE EDİLMEK İSTENİLEN TATMİN DUYGUSUNUN ETKİSİNE ULAŞMAK İÇİN GEREKLİ OLAN KADAR OLMALI, HAKİM BU KONUDA TAKDİR HAKKINI KULLANIRKEN ONA ETKİLİ OLAN NEDENLERİ DE KARAR YERİNDE NESNEL ÖLÇÜLERE GÖRE İSABETLİ BİR BİÇİMDE GÖSTERMELİDİR.Davacı Özcan vekili tarafından, davalı Orhan aleyhine 31.12.2008 gü­nünde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.06.2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilek­çesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun ge­rektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik gö­rülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem sonucu yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.a) Dosya arasında bulunan ceza davasına ilişkin dosya içeriğinden; davalının, bıçakla etkili eylemde bulunması sonucu davacının yaralandığı, da­valının eylemine uyan Türk Ceza Yasası’nın 456/2. maddesi gereğince ceza­landırılmasına karar verildiği, hafif tahrik nedeniyle aynı Yasa’nın 51/1. mad­desi gereğince verilen cezadan 1/4 oranda indirim yapıldığı ve kararın ona­narak kesinleştiği anlaşılmaktadır.Ceza mahkemesince belirlenen davacının hafif tahrikte bulunduğuna ilişkin maddi olgu, Borçlar Yasası’nın 53. maddesi gereğince hukuk hakimi yönünden bağlayıcıdır. Dava konusu olayın başlamasına yol açan davacının davalıyı tahriki eylemi, onun bölüşük kusurunu oluştur ve Borçlar Yasası’nın 44. maddesi gereğince kabul edilen maddi ve manevi tazminat tutarlarından davalı yararına indirim yapılmasını gerektirir. Şu durumda, ceza mahkeme­since belirlenen tahrike ilişkin indirim oranının davalının sorumlu tutulacağı maddi tazminata yansıtılması gerekir. Ne var ki, yerel mahkemece benim­senen geçici iş göremezlik zararının hesaplanmasına bilirkişi raporunda tahrik nedeniyle indirim yapılmadığı anlaşılmaktadır.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatından tahrik nedeniyle indirim yapılmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.b) Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar ve­receği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayda; olayın gelişimi, davacının kışkırtmasının (tahri­kinin) bulunması, olay günü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yu­karıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan 6.000,00 TL ma­nevi tazminat fazladır. Yerel mahkemece davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdiri için kararın bozulması gerekmiştir.S o n u ç: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2/a ve b) sayılı bentlerinde gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA); davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.