MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... aleyhine 28/08/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili ile davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki yargılamanın son oturumunda hüküm olarak; ''1- Davanın KABULÜ ile, taleple bağlı kalınarak ..TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca tazminat miktarından tenkis yapılmasına yer olmadığına,'' karar verilmişken, daha sonra yazılan gerekçeli kararda; ''Davanın KABULÜ ile 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca hesaplanan tazminat miktarından takdiren % 25 tenkis yapılmak suretiyle toplam .. TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine'' şeklinde karar verilmiş, böylece kısa kararla gerekçeli karar arasında açık bir çelişki ortaya çıkmıştır.6100 sayılı HMK'nın 298/2 maddesine göre gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.Mahkeme kararındaki bu çelişkinin; bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nca 10/04/1992 gün ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; önceki kısa kararla bağlı olmaksızın; kısa karara uygun olarak gerekçesini yeniden düzenlemek veya gerekçeye uygun nitelikte yeni bir kısa karar oluşturmak ve bu şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi gidermektir.Mahkemece kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.