MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... aleyhine 01/12/2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının temyiz itirazına gelince; dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, yeşil kart kullandığı dönemde vergi mükellefiyet kaydının bulunduğu tespit edilen davalının yeşil kartının iptal edildiğini, tedavi harcamalarının usulsüz olarak yeşil karttan karşılandığını, tedavi harcamalarının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, vergi kaydının bulunduğu dönemde yeşil karttan yararlanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının yeşilkart alma şartlarını taşımadığı, bu nedenle bilirkişi raporu ile hesaplanan hazine zararını karşılaması gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağın likid olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.3816 sayılı kanunun 10. maddesi "Bu Kanun kapsamına girecek durumda olmadığı halde gerçek dışı beyan veya gerçeğin gizlenmesi suretiyle Yeşil Kart alarak ücretsiz tedaviden yararlananlar ve yararlandırılanlar ile aylık geliri veya gelir payı bu Kanun kapsamı dışına çıkmayı gerektirmesine rağmen Yeşil Karttan yararlanmaya veya yararlandırmaya devam edenlere yapılan harcamalar kendilerinden, velilerinden veya kanunen bakmakla yükümlü bulunan yakınlarından iki misli olarak geri alınır ve bu belgeleri kullanan ve düzenleyenler hakkında ayrıca genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılır." şeklindedir.Dosya kapsamından, davacı tarafça davalı aleyhine, yeşil karta istinaden yapılan 4.862,78 TL usulsüz harcama tespit edildiği gereçesiyle, 3816 sayılı kanunun 10. maddesi gereği bu tutarın iki misli üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının vergi kaydının bulunduğu döneme ilişkin usulsüz harcama tutarının 899,44 TL olarak hesaplandığı, ancak anılan kanunun 10. maddesi gereğince, bu tutarın iki mislinin hesaplanmadığı, mahkeme tarafından da, bilirkişi raporunda hesaplanan ana para miktarı üzerinden takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır.Şu durumda; 3816 sayılı kanunun 10. maddesi uyarınca, davacı idarenin alacağının, davalının yeşil karta istinaden yaptığı belirlenen usulsüz harcama tutarının iki misli üzerinden hesaplanması gerekirken, salt usulsüz harcamaya konu ana para tutarı hesaplanması ve hüküm altına alınması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine 30/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.