Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1033 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10616 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vdl. tarafından, davalı ... aleyhine 07/06/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, tapulu taşınmaza verilen zararın giderilmesi davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. a-Davacı ..., kendisine asaleten, ...,... ve ...'i temsilen , davalı şirketin davaya konu taşınmaza yakın yerde yaptığı HES inşaatı çalışmaları sırasında patlatılan dinamitler nedeniyle taşınmazın kayalar, taşlar ve toprakla dolduğunu, taşınmazdaki zararın giderilmesi için aralarında protokol yaptıklarını ancak protokol gereğinin eksik yerine getirildiğini belirterek 7.500,00 TL zararın giderilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının diğer varisleri temsilen dava açma yetkisinin olmadığını, protokol gereğinin yerine getirildiğini, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın çalışmaları nedeniyle davacının taşınmazında zarar oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içindeki tapu kaydından vasi kararı ve diğer belgelerden, davacının taşınmazda 3/20 pay sahibi olduğu, adına temsilen dava açılan ...'in de ¼ pay sahibi olduğu, aynı zamanda Hatice'nin kısıtlı olup davacı ...'in Hatice'nin vasisi olduğu ve husumete izin kararının bulunduğu, davacı ...'in temsilen açtığı diğer davalılarında taşınmazda 3/20'şer pay sahibi oldukları, yargılama devam ederken davacı Hatice'nin öldüğü, Hatice mirasçıları olarak da ...ve ...' in davacı sıfatıyla davaya dahil edilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, toplam 14.097,66 TL'nin 7.500,00 TL'sinin dava tarihinden kalan 6.597,66 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Davacılardan ... taşınmazda paydaştır ayrıca paydaşlardan temsilen adına dava açtığı ...'in vasisidir. Diğer müşterek malikler ... ve ... adına ...'in dava açma yetkisi yoktur. Bu nedenle davalılar ...ve ...'in payları yönünden de mahkemece kabul kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b-Ayrıca, gerek dava, gerekse ıslah dilekçelerinde faiz talebi olmadığı halde mahkemece tazminat miktarlarına yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi doğru değildir, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2-a/b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.