Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10210 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7819 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 08/02/2010 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dileklerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, TMK 1007. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, sahte vekaletname ile tapuda yapılan satıştan kaynaklanan zarar nedeniyle hak sahibine ödenen tazminatın, usulsüz satış işleminden sorumlu olan tapu müdürü ve yardımcısı olan davalılardan dayanışmalı olarak tahsilini talep etmiştir. Davalılar, taşınmazın sahte vekaletname ile satışı işleminde hiçbir kasıt ve ihmallerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davalıların sorumlulukları benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmış, alınan ve mahkemece de benimsendiği belirtilen bilirkişi raporunda davalıların % 25'er oranında, dava dışı kimlik bilgi ve belgelerini emlakçı ile paylaşan taşınmaz sahibinin ise % 50 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Şu durumda, mahkemece talep edilen tazminat miktarından öncelikle davalıların %25'er kusur oranlarının ve daha sonra 818 sayılı BK 43 ve 44. maddesi (6098 sayılı TBK 51-52 maddesi) uyarınca hakkaniyet indiriminin yapılması gerekirken, mahkemece nasıl hesaplandığı tam anlaşılamamakla birlikte sonuç olarak, yapılan hesaplama hatası neticesinde eksik tazminata hükmedilmiştir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalılardan ...'ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; dava konusu işlemin niteliği, işlemin yapıldığı tapu dairesinde günlük gelen işlem yoğunluğu, hatanın niteliği dikkate alınarak 818 sayılı BK'nın 43. ve 44. maddesi gereği % 25 oranında hakkaniyet indirimi yapılmıştır. Somut olayda, dava konusu olayın gerçekleşme biçimi, çalışma koşulları ve iş yoğunluğu gözetilerek, zarar miktarından daha yüksek oranda hakkaniyet indirimi uygulanması gerekirken % 25 oranında hakkaniyet indirimi yapılması yerinde değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile davacı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenler ile temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.