Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10183 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11476 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/05/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davaya konu edilen olayda: Davalı ... Büyükşehir Belediyesinde müdür olarak görev yapmakta olup; davalı ise aynı yerde şef olarak görev yapmaktadır. Davacının rahatsızlığını ileri sürerek sevk kağıdı imzalatmak istemesi üzerine taraflar arasında tartışma çıktığı ve bu tartışma sonunda davalının hakaret ve tehdit niteliğinde sözler sarfettiği iddia edildiğine göre, Anayasanın 129/5. maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında, görevinden dolayı işlediği haksız fiil nedeniyle adli yargı yerinde dava açılamayacağından, kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilerek, davanın husumetten reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.