Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10173 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7033 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... .... Bankası Şubesi vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Vergi Dairesi Müdürlüğü aleyhine 07/01/2010 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/06/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, rehinli araç satışından dolayı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kredi sözleşmesi ile rehinli bulunan dava dışı şirkete ait 16 VM 975 plakalı aracın davalı tarafından vergi borcu nedeniyle satışının yapıldığını, davalı idarenin davacı bankaya herhangi bir ödemenin yapılmayacağına ilişkin usul ve yasaya aykırı işlemi nedeniyle zarara uğradıklarını belirterek, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca vergi borcu dışındaki tüm satış bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı idare, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; alınan bilirkişi raporu uyarınca, davacı bankanın, geri dönen iki adet çek için ödeme yapmış olması nedeniyle 1.003,90-TL'nin doğrudan kendisine ödenmesini talep hakkı bulunduğu, geri dönemeyen ancak nakti risk oluşturma ihtimali bulunan 19 adet çek için bankanın ileride ödeme yapma zorunluluğu doğabileceğinden, bu çekler için garanti tutarından yapmak zorunda olduğu ödeme dikkate alınarak 9.933,90-TL'nin davacı adına vadeli bir hesaba depo edilmesi gerektiği şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, davacı banka lehine rehinli bulunan dava dışı şirkete ait aracın vergi borcundan dolayı 15.000,00-TL bedelle ihale usulü ile satışının yapıldığı, aracın aynından doğan vergi borcu nedeniyle 2.196,51-TL'nin tahsil edildiği, bakiye miktarın davacı banka tarafından aracın rehinli bulunması nedeniyle kendisine ödenmesini istediği, davalı idarece, rehin haczine ilişkin bir borcun bulunmaması nedeniyle bakiye miktarın dava dışı şirketin kamu alacağı borcuna mahsup edildiğinin bildirdiği ve davacıya herhangi bir ödemede bulunmadığı, davacının da dava dilekçesinde bu işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek alacak isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.Dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, uyuşmazlığın aslı, davalı idarenin satış sonucu elde edilen bedelin bakiye miktarının dava dışı şirketin kamu alacağına mahsup edilerek davacının ödeme talebini reddedilmesi işlemidir. Şu durumda, uyuşmazlığın davalı idarenin idari işleminden kaynaklandığı ve çözüm yerinin idari yargı yolu olduğu anlaşılmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin işin esasının incelenmiş olması kararın bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 29/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.