Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1009 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16629 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiDavacı ... vekili Avukat tarafından, davalı .. aleyhine 07/09/2015 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddi ile idari yargı yerlerinin görevli olduğuna dair verilen 14/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Yargı çeşitleri (kolları) arasındaki ilişkiye yargı yolu denir. Bu nedenle adli yargı mahkemeleri ile idari yargı mahkemeleri arasındaki ilişki, bir yargı yolu ilişkisidir.Hüküm mahkemeleri ise, genel ve özel mahkemeler olmak üzere ikiye ayrılır. Genel mahkemeler, bakacakları işler (davalar) belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmamış olan aksine medeni usul hukukuna giren her türlü işe bakan mahkemelerdir. Buna karşılık, belirli kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklara veya belli çeşit uyuşmazlıklara bakmak için özel kanunlarla kurulmuş olan mahkemelere özel mahkemeler denir.Asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Eş söyleyişle, özel mahkemede bakılacağına dair kanun hükmü bulunmayan her dava, genel mahkemelerde görülür. Özel mahkemeler istisnai niteliktedir. Bu mahkemelerin hangi tür davalara bakacakları, özel kanunları tarafından düzenlenir.Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6502 Sayılı .. 1. maddesinde bu Kanun'un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tatmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlendirmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemek şeklinde açıklanmış, aynı kanunun ".." başlığını taşıyan 73/1 maddesinde "Tüketici işlemleri ile Tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir" hükmü düzenlenmiştir. 3/1-1 maddesinde ise tüketici işlemi "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı, 29/03/2015 tarihinde yağan yağmur suları nedeniyle, kanalizasyon taşması sonucu evini, yağmur ve lağım sularının bastığını, baskın nedeniyle evindeki eşyalarının zarar gördüğünü iddia ederek eldeki tazminat davasını tüketici mahkemesinde açmıştır.Mahkemece, somut olayda davalının alt yapı hizmetini eksik yapması işleminin 6502 sayılı Kanun'da tanımlanan tüketici işlemi ile ilgili olmadığı olayda davalının satıcı, hizmet sağlayıcı sıfatının da bulunmadığı gerekçesi ile tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği belirtildikten sonra, hizmet sağlayıcı ve tüketici işleminin var olmadığı kabul edilerek davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olmadığı, davalının verdiği kamu hizmetinin gerekli özen gösterilmeden sunulması nedeniyle .. nın 114/1-b ve 115. maddeleri uyarınca idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Davalı .. , 2560 sayılı Kanun kapsamında bir kamu kurumu olup, kamu hizmeti yapmakta ise de; çalışmaları özel hukuk hükümlerine tabi ve tacir sıfatını haizdir. Mahkemece yukarıdaki gerekçe ile idari yargı kolunun görevli olduğuna karar verilmiş ise de; 2577 sayılı .. uyarınca özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişiler aleyhine idari yargı yerinde dava açılamaz. Uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu kuşkusuzdur. Adli yargı kolunda ise, genel ya da özel mahkemelerden hangisinin görevli olduğu, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenecektir. Davacı kamu hizmeti sunan özel hukuk tüzel kişisinden hizmet almaktadır. Dolayısıyla davacı ile davalı arasında 6502 sayılı kanun kapsamında kalan bir hizmet alım-satımı, diğer bir deyişle tüketici işlemi söz konusu olmadığından, tüketici mahkemesinin görev alanına giren bir uyuşmazlıktan söz edilemez. Uyuşmazlığın çözümünde adli yargı içinde bulunan genel mahkemeler görevlidir.Mahkemece; yukarıda belirtilen yönler gözetilerek, davaya bakmakta .. yerinin görevli olduğu kabul edilerek, dava dilekçesinin diğer dava şartlarını taşıyıp taşımadığı bakımından değerlendirilmesi gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla yargı yolu bakımından davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.