MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nin 34/2, 231/2, 232/6 ve Anayasa’nın 40. maddesi hükümlerine göre kararda yasa yolu, süresi, mercii ve şeklinin açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece verilen kararda yasa yolu ve şekli doğru gösterilmediği, bu şekilde 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2, 232/6 ve Anayasa’nın 40. maddesi hükümlerine aykırı davranıldığı, bu durumda yasa yolu süresinin işlemeye başlamadığı değerlendirilerek sanığın 14.12.2011 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde yapılmış temyiz başvurusu olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararlarına karşı başvurulacak yasa yolu 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesinde hiçbir istisna öngörülmeksizin "itiraz" olduğu belirtilmekle, müsadere yönünden de itiraz mercii tarafından incelenerek karar verilmek üzere temyizen incelenmeyen dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2) Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanığın eylemi sonucu müştekide meydana gelen yaralanmanın niteliğine göre, müştekinin tüm tıbbi tedavi evrakları ile Adli Tıp kurumuna sevkinin sağlanarak duyu organ işlev zayıflaması mevcut olup olmadığına dair rapor aldırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.