Tebliğname No : 1 - 2013/273884MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2011/191 (E) ve 2013/154 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık A.. Y.., M.. Y.., N.. Y.. ve müdafiileri ile sanık Nurettin müdafiinin temyiz dilekçelerinin içeriğine göre; sanıklar Ahmet, Memet ve Necati hakkındaki Nurettin'i yaralama ve sanık Nurettin hakkındaki Necati'yi yaralamadan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminde bulundukları belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıklar Ahmet ve Memet ile mağdur sanık Necati bir yanda, mağdur sanık Nurettin diğer yanda olmak üzere, tarafların eski bir husumet nedeniyle birbirleriyle konuşmadıkları, mağdur sanık Nurettin'in diğer taraftaki sanık Memet'in kızı ve Ahmet ile Necati'nin kardeşi olan hakkındaki evrak tefrik edilen Nurgül hakkında dedikodu çıkardığı, Nurgül'ün eşinin bunu duyunca Nurgül'ü babasının evine gönderdiği, Nurgül'ün yolda giderken mağdur Nurettin'in evine gidip Nurettin'i dışarı çağırdığı, küfür ettiği, Nurettin elinde bıçakla Nurgül'ü döverken Nurgül'ün kardeşleri Necati ve Ahmet ile babası Memet'in olayın olduğu yere geldikleri, birlikte Nurettin'i dövmeye başladıkları, Nuretttin'in iki bıçak darbesi ile biri kalbinde kesilere neden olacak şekilde Necati'yi bıçakla yaraladığı, sanık Memet'in de Nurettin'in başına kalas ile vurması sonucunda Nurettin'in kafa kemiklerinde iki yerde ağır 4 dereceli kırığa ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralanmasına neden olduğu, Nurettin'in ayrıca yüz sınırları içerisinde dudak kenarında sabit ize neden olacak şekilde yaralandığı olayda; Mağdur sanık Necati kendisine atanan müdafiiden haberdar edilmemiş ise de; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 18.03.2008 günlü 2008/9-7-56, 13.05.2008 günlü 2008/10-101-113 sayılı ve 20.03.2012 gün ve 2011/235 Esas, 2012/110 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere, kendisine zorunlu müdafi atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiye yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmaz. Bunun dışında sadece zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olmadığı, mağdur sanığın bizzat kendisinin de hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki 1 no.lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; Aralarında önceden husumet bulunan taraflar arasındaki kavgada; mağdur sanık Nurettin'in Necati'yi göğüs bölgesinden iki bıçak darbesiyle yaralayarak kalbinde kesilere ve yaşamsal tehlike geçirmesine sebebiyet verdiği; sanıklar Ahmet, Necati ve Memet'in mağdur sanık Necati'yi birlikte darp ederek kafa kemiklerinde iki yerde ağır dereceli kırığa ve yaşamsal tehlike geçirmesine sebebiyet verdikleri, hedef alınan bölge, yaralama yerleri ve nitelikleri ile suçta kullanılan aletlerin öldürmeye elverişliliği dikkate alındığında, sanıkların ortaya çıkan kastlarının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmaları yerine suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek kasten yaralama suçundan yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar A.. Y.., M.. Y.., N.. Y.. ve müdafiileri ile sanık Nurettin müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMUK'un 326/son maddesi gereğince kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.