Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8845 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30749 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/89081MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2012/622 (E) ve 2013/32 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık Y.. Y.. hakkında kasten yaralama suçundan kurulan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı içeren hükme karşı katılan vekilinin temyiz isteminde: 5271 sayılı CMK’nin 231/12 maddesi gereği “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararlarına karşı başvurulacak yasa yolunun “itiraz” olması ve 5271 sayılı CMK’nin 264/1 maddesi uyarınca kanun yolu ve merciindeki yanılmanın başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağına dair hüküm nazara alındığında, katılan vekilinin dilekçesinin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek, temyizen incelenmeyen dosyanın itiraz merciince incelenmesi için mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2) Sanık M.. K.. hakkında mağdur Y.. Y..'yı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde: Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün talebe uygun olarak ONANMASINA, 3) Sanık M.. K.. hakkında mağdur A.. Y..'yı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Mahkemece mağdurun, sanığa "ne biçim araba kullanıyorsun" demesi üzerine sanığın trafik kurallarına uymadığı kanaati ile TCK'nin 29.maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin sanık lehine uygulanmamasına karar verilmiş ise de olayda mağdurun beyanını dorulayan bağımsız tanığın bulunmaması karşısında mağdurun bu şekilde söylemesinin sanığın hatalı araç kullandığının kabulü için yeterli olmayacağı dolayısıyla dosya kapsamında göre ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinden şüpheli kalan bu halin sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca talebe uygun olarak BOZULMASINA, 10/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.