Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 858 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 32670 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 2013/383738- Kanun Yararına BozmaMAHKEMESİ : Kütahya 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 10.10.2013- 2013/570 Esas, 2013/713 kararSUÇ : Kasten yaralama suçuKasten yaralama suçundan sanık Ö.. G..'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/3 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 53/1-2 maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına dair Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.10.2013 tarihli ve 2013/570 Esas, 2013/713 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 02.12.2013 tarih ve 2013/17956-72759 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12.12.2013 tarih ve 2013/383738 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre,1) Sanığın kayden 11.09.1991 doğumlu olup, suçun işlendiği 13.01.2009 tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılması karşısında, sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında,2) 5237 sayılı Kanun'un 53/4. maddesinde yer alan "kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme karşısında, 18 yaşını ikmal etmeyen sanık hakkında, aynı kanunun 53/1.maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesinde,3) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/3. maddesinde yer alan "fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında hükmolunan 10 ay 25 gün hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmememiş bulunmasında, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden Kandıra Sulh Ceza Mahkemesinin 28/11/2011 tarihli ve 2011/387-1069 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, Sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/3 maddeleri gereğince hükmedilen 1 yıl 1 ay hapis cezasından, suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olduğundan aynı kanunun 31/3.maddesi gereğince takdiren 1/3 oranında indirim yapılarak 8 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın cezasında aynı kanunun 62/1.maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 7 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Suç tarihi itibarıyla 18 yaşından küçük olan ve daha önce hapis cezasına mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmedilen sonuç 7 ay 6 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nin 50/3.maddesi delaletiyle aynı kanunun 50/1-d maddesi gereğince 7 ay 6 gün süre ile alkollü içki satışı yapılan yerlere gitmekten yasaklanması tedbirine çevrilmesine, hükümden hak yoksunluğuna dair TCK'nin 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin parağrafın çıkartılmasına; hükmün bu şekilde düzeltilmesine; infazın bu şekilde yapılmasına; dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.