Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;1- Hükme esas alınan Manisa ATK Şube Müdürlüğünün 24.11.2005 tarih ve 1519 sayılı raporuna göre mağdurun sol ulna kemiğinde kırık meydana gelip bu nedenle yaşamının tehlikeye maruz kalmayıp kmğın hayat fonksiyonlarına etkisinin 2 orta derecede olduğunun ve basit tıbbi bir müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğunun yazılı bulunmasına göre, sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve müstakil ceza hükmü içeren 5237 sayılı TCK'nın 87/3 maddesi kapsamında kalıp, haklarında kırığın hayat fonksiyonlarına etkisine göre 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasının belirlenmesi gerektiği, bu maddenin karar tarihinden sonra 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasayla değiştirildiği ve değişiklik sonrası 86. maddeye göre belirlenecek ceza üzerinden kırığın hayat fonksiyonlarındakl etkisine göre 87/3 maddesine göre 1/2 oranına kadar artırım yapılarak cezan??n belirlenmesinin öngörüldüğü, mahkeme tarafından yapılan uygulamada ise 5237 sayılı Yasanın 86/1, 86/3-a maddesiyle uygulama yapıldıktan sonra 87/3 maddesinin uygulanmamasına karar verildiği görülmüştür.Sanıkların yukarıda anlatılan şekilde 5237 sayılı Yasanın 87/3 maddesi kapsamında kalan eylemlerinden dolayı yargılama tarihinde yürürlükte bulanan şekli ve 5560 sayılı Yasayla yapılan değişiklik sonrası ortaya çıkan hukuksal duruma ilişkin uygulama hükmün gerekçesinde gösterilmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,2- Gerekçeli karar başlığına suçun işlendiği yer ve zaman diliminin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,3- Sanıkların sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden dolayı ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeyerek CMK'nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,4- Sanık Adem hakkında, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, CMK.nın 231/5, 14. madde ve fıkralarında öngörülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ceza sınırının 2 yıla çıkartılması ile soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı suç olma şartının kaldırılması kuralları gereğince bu hususların mahalli mahkemece birlikte değerlendirilmesi lüzumu,Bozmayı gerektirmiş sanıklar müdafisi ve o yer C.Savasının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 12.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.