MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyete, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair.Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1) Sanık ...'nın 18.11.2011 tarihinde kendisi ve müdafiinin yüzünde tefhim edilen hükme yönelen ve içeriği itibariyle hükmü temyiz niyeti taşıyan dilekçesinin 08.05.2013 havale tarihli olduğu ve 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal temyiz süresi geçirildikten sonra verildiği anlaşılmakla, temyiz talebinin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince REDDİNE,2) Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama ve hakaret suçu bakımından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında katılan sanık ...'e yönelik kasten yaralama eylemi bakımından kurulan hükme ilişkin katılan sanıklar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Katılan sanık ve sanık hakkında tayin olunan cezaların, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükümlerin, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizi mümkün olmadığından, sanıkların temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,3) Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama suçu bakımından kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi gereğince "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir" hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan dosyanın incelenmeksizin istem gibi mahalline İADESİNE,4) Sanık ... hakkında katılan sanık ...'a yönelik kasten yaralama eylemi bakımından kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:a) Sanık hakkında daha önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın denetim süresi içinde bu suçu işlemesi nedeniyle tekrar suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat edinilemediğinden bahisle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırkılmasına yer olmadığına karar verildiği halde daha önce sabıkasının bulunmadığı ve bu nedenle cezasının ertelenmesi halinde tekrar suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluştuğundan bahisle çelişkili gerekçe ile hapis cezasının ertelenmesi,b) Gerekçeli kararda olayın ilk olarak hangi tarafın haksız davranışı sonucu gerçekleştiğinin tespit edilememesi nedeniyle tahrik hükümlerinin uygulanmadığı belirtilmiş ise de, dosya kapsamına göre sanık ve katılan sanığın karşılıklı olarak birbirlerini yaraladıkları, sanığın beyanında olayın karşı tarafın haksız eylemi ile başladığını savunduğu anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve Ceza Dairelerinin duraksamasız uygulamaları da dikkate alınarak, sanığın ilk haksız hareketin karşı taraftan geldiği yönündeki savunmasının aksinin ispatlanamaması durumunda şüpheli kalan bu halin sanık lehine yorumlanarak hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,c) Sanık ... müdafiinin 18.11.2011 tarihli karar celsesinde lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine göre, sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nin 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceği hususunun tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.