Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7732 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30780 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/36365MAHKEMESİ : Manavgat(Kapatılan) 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/12/2011NUMARASI : 2010/127 (E) ve 2011/991 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Katılan Ümit'e yönelik yaralama eylemi neden ile hakkında kurulan hükme yönelen sanık Musa' nın temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde; Katılan Ümit hakkında Manavgat Devlet Hastanesince tanzim olunan 05.11.2008 tarihli 120351 numaralı darp raporunun mevcut olması karşısında tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Tekerrüre esas sabıka kaydı bulunan sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen hapis cezasının, adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK'nin 50/2 ve 58/3. maddelerine aykırı hüküm tesisi temyiz edenin sıfatı itibariyle aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamamıştır.         Sanığın diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) 5237 sayılı TCK'nin 50/5. maddesince uygulamada asıl mahkumiyetin hapisten çevrilen adli para cezası olması ve yalnızca hapis cezasına mahkumiyet halinde tekerrüre hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin sanık hakkında yazılı şekilde tekerrüre hükmedilmesi, b) 5237 sayılı TCK'nin 50/6. maddesi seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 5275 sayılı Kanununu 106/3. maddesi ile uygulama yapılacağı, seçenek tedbirlerin yasal süresi yerine getirilmeye başlanmaması ya da başlandığı halde devam edilmemesi halinde TCK'nin 50/6. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına dair bir karar verileceği, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından hapis cezasına çevrileceği gözetilmeksizin, hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanığa TCK'nin 50/6. maddesine göre ihtarat yaparak infazı  kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca CMUK'un 326/son maddesince sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak isteme uygun BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince, katılan Ümit'e yönelik yaralama eylemi nedeni ile sanık hakkındaki (7-a) numaralı hükümde bulunan TCK'nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin 5. paragraf ile TCK'nin 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin 8. paragrafın hükümden çıkarılmasına ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2) Katılan Bedriye'ye yönelik yaralama eylemi nedeni ile hakkında kurulan hükme yönelen sanık Musa'nın temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde; Sanığın diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Katılan Bedriye'nin Karaman (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinde talimatla alınan 14.06.2010 tarihli ifadesinde kendisine Güssün ve Fatma'nın saldırdığını, sanık Musa'nın ise oğlu olan Ümit'e vurduğunu söylemesi, katılanın kızı olan Emel'in ise kolluk aşamasında verdiği ifadesinde annesi olan Bedriye'yi Fatma'nın kardeşi Ümit'i ise Musa'nın yaraladığını söylemesi karşısında sanığın Bedriye'ye vurduğu kanaatine nasıl uluşaldığı açıklanmadan hüküm kurulması, Kabule göre de; b) 5237 sayılı TCK'nin 50/5. maddesince uygulamada asıl mahkumiyetin hapisten çevrilen adli para cezası olması ve yalnızca hapis cezasına mahkumiyet halinde tekerrüre hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin sanık hakkında yazılı şekilde tekerrüre hükmedilmesi, c)5237 sayılı TCK'nin 50/6. maddesi seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, seçenek yaptırım olan adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi ile uygulama yapılacağı, seçenek tedbirlerin yasal süresi yerine getirilmeye başlanmaması ya da başladığı halde devam edilmemesi halinde TCK'nin 50/6. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına dair bir karar verileceği, adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde ise 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcısı tarafından hapis cezasına çevrileceği gözetilmeksizin, hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanığa TCK'nin 50/6. maddesine göre ihtarat yaparak infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması, d) Tekerrüre esas sabıka kaydı bulunan sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek 5237 sayılı TCK'nin 50/2 ve 58/3. maddelerine aykırı hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca CMUK'un 326/son maddesince sanığın kazanılmış hakkı dikkate alınarak isteme uygun BOZULMASINA, 02.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.