Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7650 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28642 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiHÜKÜM : Suça sürüklenen çocukların mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Suça sürüklenen çocukların yağma suçunu işlemediklerini savunmaları, müştekinin kolluk tarafından alınan 24.04.2013 ilk ifadesinde sokakta yaya olarak giderken suça sürüklenen çocuklar .. ile ...'un karşısına çıktığını beyan etmesine rağmen 10.01.2014 tarihinde talimatla alınan ifadesinde motosikleti ile giderken başka bir motosikletle gelen suça sürüklenen çocukların yanlarında hakkında yağma suçundan beraat kararı verilen diğer sanık ...'le birlikte yolunu kestiklerini beyan etmesi, yine 24.04.2013 tarihli ilk ifadesinde diğer sanık ...'den bahsetmediği halde 24.04.2013 tarihli ek ifadesinde ve 10.01.2014 tarihli talimat ifadesinde ...'in de ... ve... ile birlikte kendisini yağmaladığını iddia edip, 13.05.2014 tarihinde SEGBİS ortamında alınan ifadesinde ise, ...'in olayla ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında, tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocukların yağma suçunu işlediklerine dair müştekinin aşamalardaki birbiriyle çelişkili, soyut iddiaları dışında mahkumiyetlerine yeterli delil bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Suça sürüklenen çocukların fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmadıkları ve dosyada mevcut adli sicil kayıtlarına göre daha önceden hapis cezasına mahkûm edilmemiş oldukları anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmesine göre, tayin edilen kısa süreli hapis cezalarnın 5237 sayılı TCK'nin 50/3. maddesi gereğince 5237 sayılı TCK'nin 50/2. maddesi de gözetilerek 5237 sayılı TCK'nin 50/1. maddesindeki adli para cezası seçenek yaptırımı dışındaki diğer seçenek tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.