Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7629 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28542 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiHÜKÜMLER : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyetlerine dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi uyarınca sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde, duruşma açılmasını müteakip sanığın duruşmadan haberdar edilerek, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin anlaşılması karşısında açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, verilecek kararda hükümlerin denetime imkan verecek ve infaz kabiliyeti olacak şekilde yeniden kurulması gerektiği gözetilmeden, duruşma açılmadan ve iddia, savunmaya ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması suçun öğeleri ve kanıtlandığı kabul edilen olayların açıkça belirtilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçesiz şekilde dosya üzerinden CMK'nin 230/1, 289/1-g. maddelerine aykırı olacak şekilde yazılı olarak hükümlerin kurulması,Kabule göre de;2) Sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasından sonra, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hükümlerin aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanık hakkında hükmolunan hapis cezalarının 5237 sayılı TCK'nin 50/1-a. maddesi gereğince paraya çevrilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesine aykırı davranılması,3)Sanığın müşteki Nazif'e yönelik yaralama suçundan 5237 sayılı TCK'nın 86/2, 86/3-e, 35/1-2, 62/1 maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde 1 ay 15 gün hapis cezası hükmedilmesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, 4) Oluşa ve dosya içeriğine göre; kavganın karşılıklı gerçekleşmesi, mağdurların da sanığı yaralamış olması, ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının tespit edilememesi ve mahkemece sanıklar arasında olay günü tartışma yaşandığının kabulü ile birbirini darp ettiklerinin kabul edilmesi karşısında sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.