Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; gereği görüşülüp düşünüldü:Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;1- Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26.05.2007 tarihli raporda yaralanma sonucu yaşamsal tehlike geçirmeyen mağdurda son 12. katta kırık oluştuğunun bildirilmiş olmasına göre, mağdurda meydana gelen kırığın hayat fonksiyonlarına etkisini tespit eden yeni bir adli rapor aldırılıp, ayrıca suçta kullanılan bıçağın kemik kırığı oluşturup oluşturmayacağı da açıklattırıldıktan sonra hükümden sonra 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa'nın 4. maddesi ile 5237 sayılı Yasa'nın 87/3. maddesinde yapılan değişiklik de gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK hükümlerinin uygulanmasının daha lehe olduğunun kabul ve tespit edilmiş olmasına karşın, hapis cezasının para cezasına çevrilmesine yer olmadığına hükmederken yasa maddesinin 647 sayılı Yasa'nın 4. maddesi olarak belirtilmesi suretiyle karma uygulama yapılması,3- 5237 sayılı Yasa'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma süresinin şartla tahliye tarihi ile sınırlandırılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), CMUK'nın 326. maddesi uyarınca kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla 10.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.