MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın aşamalarda alınan beyanlarında istikrarlı şekilde olay günü katılanın sinkaflı şekilde küfür etmesine sinirlendiğini iddia etmesi ve olayda ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasındaki anlatımların farklı olduğu da gözetilerek, sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2) Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin her bir sanığa ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeyerek, yapılan yargılama giderlerinin sanıklardan müştereken tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 326/2. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.