Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6986 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 30110 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın tüm aşamalardaki değişmeyen ifadelerinde, kızı mağdurun geç saatlerde yatılı olarak arkadaşına gitmek istemesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, mağdurun kolluk ifadesinde ise, arkadaşına gitmek istemesi üzerine sanık annesinin saçını tutmaya çalıştığı ve kendisinin de sanığı iteklemesi sonucunda yaralama olayının yaşandığı anlaşılmakla, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2) Sanığın, adli sicil kaydında Perşembe Sulh Ceza Mahkemesi'nin 02/12/2010 tarihinde kesinleşen 27/02/2008 tarih ve 2007/127 Esas - 2008/52 Karar sayılı ilamında hakkında TCK'nin 32/2. maddesi gereğince indirim sebebi uygulandığı görülmekle, sanığın akıl hastalığı nedeniyle yargılamaya konu eylem yönünden 5237 sayılı TCK'nin 32. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan ya da tam teşekküllü ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesinden rapor aldırılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayininin gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Hükmün esasını teşkil eden kısa kararın ikinci paragrafında; “sanığın eylemini silah niteliğinde değerlendirilen bira şişesi ile gerçekleştirdiği” belirtilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmının 2 numaralı paragrafının; “sanığın eylemini silah niteliğinde değerlendirilen aliminyum sopa ile gerçekleştirdiğinin” belirtilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmesi, aynı paragrafta 5237 sayılı TCK'nin 86/3-a maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmemesi, 4) Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5) 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 324/4. maddesi ek cümlesinin "Devlete ait yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” hükmüne rağmen, terkin tutarı olan 20 TL.'nin altındaki yargılama giderinin sanığa yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.