Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6621 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 14806 - Esas Yıl 2006





Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; gereği görüşülüp düşünüldü;Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine. Ancak;Ayrıntıları Yargıtay CGK'nın 26.12.2006 tarih 2006/8-317 esas ve 2006/319 sayılı kararında belirttiği üzere 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesinde yapılan değişiklikle daha önce üst sınırı 5 yıl hapis cezasını gerektiren suçlarda sanıklar için zorunlu müdafii atanması öngörülmüş iken, yapılan değişiklikle bu zorunluluğun alt sınırı 5 yıl hapis cezasını gerektiren suçlarla sınırlandırılmış olmasına, yargılama yasalarının derhal uygulanmasının gerekmesine ve sanığın savunmasının da 1412 sayılı CMUK'nın yürürlükte bulunduğu 14.10.2003 tarihinde tespit edilmiş bulunmasına göre, sanık hakkında zorunlu müdafii atanması koşulları artık ortadan kalkmış, dolayısıyla hükmün tefhimi sırasında müdafiin katılma zorunluluğu da bulunmamakta olup, zorunlu müdafiliğin kabul edildiği hallerde müdafiin hükme katılma zorunluluğunu düzenleyen 5271 sayılı CMK'nın 188/1. maddesinin olayımızda uygulama kabiliyeti kalmadığı anlaşılmakla, tebliğnamenin bu yönde bozma isteyen görüşüne iştirak olunmamıştır.Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine. Ancak;1- Katılan Tuncay'ın ateşli silahla yaralanması sonucu Ankara Adli TıpUzmanı'nın 13.02.2004 tarihli yazılı mütalaasında femur kemiğinde açık parçalıkırık meydana geldiğini belirtmesine, kemik kırığına neden olan yaralamasuçlarında 765 sayılı TCK'dan farklı olarak 5237 sayılı TCK'da yeni ölçütler vefarklı suç tipleri oluşturulmuş olup yeni ceza yaptırımları getirilmiş olmakla,müşteki mağdura ait tüm geçici ve kati doktor raporları birlikte Adli TıpKurumu'na gönderilip 5237 sayılı TCK'nın 87/3. maddesinde belirtilen ölçütleregöre yeniden rapor alınmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile hükümkurulması,Kabule göre de;2- Karar tarihi itibariyle sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'daki karşılığının 87/3. maddesi olduğu, maddenin 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Yasa ile değişmeden önce "kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat fonksiyonlarında^^ etkisine göre 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklinde olduğu, başka bir maddeye atıf yapılmadığı, müstakil bir ceza maddesi olduğu, maddede gösterilen alt ve üst sınır arasında cezanın tayin edilmesi gerektiği ve bu şekilde bulunan hapis cezası ile 765 sayılı TCK'nın bütün hükümlerinin somut olaya uygulanması sonucu elde edilen sonuçla karşılaştırması hükmün gerekçesinde gösterilmesinden sonra lehe olan yasanın uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 21.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.