Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5506 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 4487 - Esas Yıl 2003





Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; gereği görüşülüp düşünüldü:Bilirkişi raporlarında tazminat hesabı yönünden bir farklılık bulunmayıp ağaçlandırma giderinin hesabında ilk raporlarda suç tutanağında tesbit edilen değerlerin mahkemece hükme esas alınan son raporda ise 1 hektar alana dikilen fidan sayısı esas alındığından tebliğnamede yazılı düşünceye iştirak olunmamıştır.Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;Birleştirilen 98/198 E ve 217 E. sayılı dosyalarda yapılan keşiflerde düzenlenen bilirkişi raporlarından 27.8.1999 tarihli raporda 3 yaşlarındaki fidanın 60 cm boyunda; 23.8.1999 tarihli raporda 5 yaşlarındaki fidanın 100 cm boyunda olduklarının; 98/217 E. sayılı dosyada bozma ilamından sonra ziraat mühendisi bilirkişiden dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucu alınan raporda biçim zamanında ot yüksekliğinin ortalama 35-45 cm olup bu durumda 5 yaşında 100 cm boyunda olduğu belirtilen fidanların diğer bitkilerden ayırt edilebileceği kanaatine varıldığının; 98/198 E. sayılı dosyada ise bozma ilamından sonra yapılan keşif sonucu düzenlenen orman mühendisi bilirkişi raporunda, suç tarihinde kesilen 3 yaşındaki fidanların en az 30 cm 5 yaşındakilerin ise en az 45 cm boyunda olacaklarının mevcut otların boylarının da 5-20 cm olduğu dikkate alındığında farkedilmemelerinin mümkün olmadığının beyan edilmesine karşılık Orman işletme Müdürlüğünün 11.10.2001 tarihli yazısında Ardahan ili çevresindeki sarıçam ormanlarından 0-2 yaş grubunda dikilen sarıçam fidanlarının 3-4 yaşlarına geldiğinde iklim şartları gereği boylarında sürgün verme açısından 5-7 cm olacağı kalınlık bakımından yılda 1 cm civarında kalınlık çapı yapabileceğinin tesbit edildiğinin bildirilmesine göre Orman işletmesinin yazısı dikkate alınarak uzman bir bilirkişiden çevre koşullarına göre suça konu fidanların suç tarihindeki boylarının ve buna göre ot biçme esnasında farkedilip farkedilmeyeceğinin şüpheye mahal vermeyecek ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilecek şekilde açıklattırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanık vekili temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bozma üzerine verilen hükmün bu sebep den dolayı isteme aykırı (BOZULMASINA), 30.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.