Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4744 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 42081 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : KD - 2013/11970MAHKEMESİ : Aydın Çocuk MahkemesiTARİHİ : 12/10/2012NUMARASI : 2012/139 (E) ve 2012/297 (K)Dairemizce 11.11.2014 tarihinde 2014/19175 Esas, 2014/36379 Karar sayılı ilamı ile verilen düzeltilerek onama kararına karşı; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.12.2014 tarih ve KD-2013/11970 sayılı itirazı ile “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 10.03.1954 tarih ve 6366 sayılı yasa ile TBMM tarafından onaylanmakla Anayasa'nın 90. Maddesi gereği bir iç hukuk kuralı haline gelmiştir. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası sözleşmeler ile kanunlar arasında aynı konuda farklı düzenlemelerin bulunması halinde milletlerarası sözleşmelere üstünlük tanınacağına dair Anayasa'nın 90/5 maddesi hükmü gereğince, CMK'nin 324 maddesi gereği yargılama giderinden sayılan devlet tarafından karşılanmış zorunlu müdafilik ücretinin, aynı yasanın 325/1 maddesi gereğince suça sürüklenen çocuktan alınması gerektiğine dair düzenleme ile AİHS.nin 6/3-c maddesinde yazılı düzenleme arasında meydana gelen uyuşmazlıkta milletler arası andlaşma hükmü olan AİHS hükümlerinin esas alınması gerekeceğinden zorunlu müdafiilik ücretinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesinin”, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE;2)Dairemizin 11.11.2014 tarih 2014/19175 Esas, 2014/36379 Karar sayılı düzeltilerek onama ilamının KALDIRILMASINA;Dosyanın yeniden incelenmesinde; Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama niteliğindeki “yüzde sabit izin”basit tıbbi müdahale ile giderilmesinin mümkün olmadığı, buna göre suça sürüklenen çocuk hakkındaki temel hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesinden tayin edilmesi gerekirken, TCK'nin 86/2. maddesinden tayin edilmiş ise de sonuç cezanın TCK'nin 87/1-son maddesi uyarınca 5 yıla çıkarılması nedeniyle bu husus sonuca etkili olmadığından ve yine suça süreklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/2, 86/3-e, 87/1-son, 31/3. Maddeleri gereğince belirlenen 3 yıl 9 ay hapis cezasından, TCK'nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın 2 yıl 9 ay 10 gün hapis yerine, 2 yıl 8 ay hapis olarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) 5237 sayılı TCK'nin 51. maddesinin 3. fıkrası uyarınca belirlenen ve niteliği itibarıyla suça sürüklenen çocuk lehine kazanılmış hak oluşturmayan denetim süresinin alt sınırının hükmolunan ceza müddetinden az olamayacağının gözetilmemesi,2) Suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle 18 yaşını ikmal etmemiş olması karşısında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ve yerleşik Yargıtay İçtihatları gözetilmeksizin 5271 sayılı CMK'nin 150/2 ve 234/2. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuğa atanan zorunlu müdafii ücretinin hazine üzerinde bırakılması yerine suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince hükümde yer alan ertelemeye ilişkin bölümdeki "2 yıl olarak tespitine" şeklindeki ibarenin "2 yıl 8 ay" şeklinde değiştirilmesi ve yine hükmün yargılama giderlerine ilişkin kısmına “suça sürüklenen çocuk hakkında zorunlu müdafiilik ücreti olan toplam 908 TL'nin hazine üzerinde bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi diğer yönlerin aynen bırakılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.