Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 46 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13710 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiHÜKÜMLER : Hükümlerin açıklanması suretiyle mahkumiyetlerine dair Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Suça sürüklenen çocuğun mağdura karşı suç tarihinde gerçekleştirdiği hangi eyleminden hangi cezai uygulama yapıldığının gerekçe kısmında açıklanmasına karşın, hüküm kısmında denetime olanak verecek biçimde gösterilmemesi, 2) Suça sürüklenen çocuk ile mağdur ...'nin yolda yürürlerken karşılaştıkları, birbirlerine ters bakma meselesinden tartıştıkları, çıkan tartışma sırasında suça sürüklenen çocuğun ele geçirilemeyen sopa ile mağdura vurduğu ve BTM ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, ilk olay bu şekilde sona erdikten sonra mağdurun haber vermesi üzerine ...'ın ağabeyi ..., .., ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ve suça sürüklenen çocuğun arkadaşı ...'nın bulunduğu ... Muhtarlığı yakınına geldikleri, önceki olayla ilgili konuşurlarken tartışmanın ...'nin ...'nın kafasına sopa ile vurması ile başladığı, devamında mağdur ...'nin ele geçirilemeyen bıçak ile ...'nın ise adli emanete kayıtlı bıçak ile ...'ya vurdukları bıçak darbelerinin etkisi ile ...'in vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar meydana geldiği, olayın devamında mağdur ...'ın da suça sürüklenen çocuk ...'nın sol göğsünün altına bıçakla bir kez ve ...'ın da suça sürüklenen çocuk ...'nın eline bıçak ile bir kez vurduğu, suça sürüklenen çocuk ...'nin ise kendisinde oluşan darbelerin de etkisi ile adli emanete kayıtlı tornavida ile mağdur ...'a vurarak BTM ile giderilebilecek şekilde yaraladığının anlaşılması karşısında; İlk olayın ters bakma yüzünden çıktığının ve ikinci olayın da bu olayın devamında çıktığının mahkemece de kabul edilmesi ve tarafların olayın çıkış şekli yönünden farklı beyanda bulunmaları karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi gereği haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve ikinci olayın gerçekleşme şekli itibariyle sanık hakkında TCK'nin 25 ve 27 maddelerinde düzenlenen meşru müdafaa hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Suça sürüklenen çocuğun ikinci olaydaki eylemini 5237 sayılı TCK'nin 6/1-f.4 maddesine göre silahtan sayılan tornavida ile vurarak gerçekleştirdiğinin tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında sanığın cezasında 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesine göre arttırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi, 3) Suça sürüklenen çocuğun fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmadığı ve dosyada mevcut adli sicil kayıtlarına göre de engel sabıkası olmadığı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasılarının TCK'nin 50/3. maddesi gereğince, TCK'nin 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 4) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 08/05/2011 yerine 05/10/2011 olarak gösterilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak kaydı ile, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.