MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Mahkemesince sanığın bozma öncesi yargılama aşamasında 27.05.2010 tarihli celsede ek savunması ve Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunması, bozma ilamı sonrası ise 10.09.2013 tarihli celsede bozma ilamına karşı savunması ile ek savunması ve 26.03.2014 tarihli celsede Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunması alındığından, tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanık ile mağdur arasında yaşanan karşılıklı yaralama eyleminde, "ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenememesi" gerekçesi ile sanığın cezasından 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca asgari hadden indirim uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından ve Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerek??eye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.