Tebliğname No : 3 - 2014/79138MAHKEMESİ : Yalova 1.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/06/2012NUMARASI : 2010/891 (E) ve 2012/542 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık hakkında F.. A..'ı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) Yüzde sabit ize neden olabilecek yaralanmalar ile ilgili olarak adli tıp kriterlerine göre, suç tarihinden itibaren 6 ay geçmesinden sonra rapor alınması gerekirken, Özel Yalova Hastanesince 9.8.2010 tarihinde düzenlenen rapor esas alınarak eksik kovuşturmaya dayalı olarak hüküm kurulması, b) Sanığın eylemini ele geçmeyen bıçakla gerçekleştirdiğinin kabulü karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, c) Kabule göre de; müştekinin yüzünde sabit ize neden olan yaralanmanın adli tıp kriterlerine göre basit bir tıbbi müdahaleyle giderilemeyeceği ve yaralanmanın niteliği itibariyle 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 87/1-c(son) maddeleri gereği sanığa hükmedilebilecek cezanın alt sınırının 3 yıldan az olamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi hükümleri gereğince sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla isteme uygun olarak BOZULMASINA, 2) Sanık hakkında G.. F..'ı kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Müşteki hakkında Özel Yalova Hastanesince 09.08.2010 tarihinde düzenlenen ilk raporda mevcut yaralanma nedeniyle müştekinin hayati tehlike geçirdiği ve yaralanmanın yüzde sabit ize niteliğinde olduğunun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna düzenlenen 27.06.2011 tarihli ikince raporda ise yaralanmanın yüzde sabit ize neden olmayacağı yönünde kanaat bildirilmesine rağmen yargılama konusu olay nedeniyle müştekinin hayati tehlike geçirip geçirmediğine dair bir tespitte bulunulmadığının anlaşılması karşısında, müştekiye ait tüm tıbbi belgelerin Adli Tıp Kurumuna gönderilerek yeniden rapor alınmasından sonra sanığın hukuki durumunu takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca (1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi hükümleri gereğince sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla) isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.