Tebliğname No : 2014/215893MAHKEMESİ: Finike Asliye Ceza MahkemesiEsas No : 2014/29427 Karar No : 2014/33589Kasten yaralama suçundan sanık C.. T..'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2 ve 86/3-e maddeleri uyarınca 180 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 58/6. maddesine göre cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 02/05/2013 tarihli ve 2010/234 Esas, 2013/264 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 03.06.2014 tarih ve 2013/11116 – 38025 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12.06.2014 tarih ve 2014/215893 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, 1) Sanığın sabıka kaydında tekerrüre esas ilamlarının bulunması karşısında, hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2-3-e maddesinden uygulama yapılırken aynı Kanun'un 58/3. maddesi gereğince hapis cezasının tercih edilmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde para cezasına hükmedilmesinde,2) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/2. maddesinde “Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez’’ hükmünün yer alması, aynı Kanun’un 86/2. maddesinde hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmüş bulunması karşısında, sanık hakkında tayin olunan 4 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesinde,3) Kabule göre de, 5237 sayılı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılma kararı verilebilmesi için hapis cezasına mahkumiyetin zorunlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,4) Hükümde adli para cezası tayin olduğu halde, bir gün karşılığı ödenecek adli para cezasının miktarı belirlenip, infaz edilecek tutarın açıkça gösterilmemesinde;5) Netice cezanın adli para cezası olmasına göre, 5237 sayılı Kanun'un 58/6.maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine yasal imkan bulunmadığının gözetilmemesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 02.05.2013 tarih ve 2010/234 Esas, 2013/264 sayılı kararının tebliğnamenin 1 ve 2 nolu bozma nedenleri yönünden sanığın aleyhine sonuç doğurmamak üzere 5271 sayılı 309.madde gereğince kanun yararına BOZULMASINA, 3, 4 ve 5 nolu bozma nedeni yönünden ise 5271 sayılı 309/4.maddesinin ( d ) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, hükmün kasten yaralama suçuna ilişkin A fıkrasından 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinde öngörülen hak yoksunluğuna ve TCK'nin 58. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına ilişkin parağrafların çıkartılmasına, sanığa verilen 180 gün adli para cezasının, TCK'nin 52/2. maddesi uyarınca sanığın ekonomik ve sosyal durumu gözetilerek günlüğü takdiren 20 TL'den olmak üzere 3600 TL. adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu şekilde yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.