Tebliğname No : 2014/173413MAHKEMESİ:Antalya 5. Sulh Ceza Mahkemesi Esas No : 2011/581Karar No : 2012/393Kasten yaralama suçundan sanık E.. B..'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a-e, 62/1 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine, sanığın cezasının aynı Kanun'un 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejime göre çektirilmesine, cezasının infazından sonra 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair, Antalya 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli ve 2011/581 Esas, 2012/393 sayılı Kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 28.04.2014 tarih ve 2013/8537 – 28844 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 20.05.2014 tarih ve 2014/173413 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, 1) Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu konuda karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108. Maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile de tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde şartla salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının hükme bağlandığı, bu sebeplerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında tayin ve tespitinin yapılması gerektiği gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesinde,2) Sanık hakkında belirlenen 3.000,00 Türk lirası adli para cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca ertelenemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,3) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sadece özgürlüğü bağlayıcı cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesinin mümkün olduğu, adli para cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine imkan sağlayan bir düzenlemenin bulunmadığının gözetilmemesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Antalya 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 23/03/2012 tarihli ve 2011/581 Esas, 2012/393 sayılı Kararının;Tebliğnamedeki (1) ve (3) no.lu bozma nedenleri yönünden; 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, hüküm fıkrasından, TCK'nin 58. maddesi gereğince hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin parağrafın çıkartılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, (2) no.lu bozma nedeni yönünden ise; aynı kanunun 309/4. maddesi gereğince aleyhe sonuç doğurmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 22.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.