Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32717 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14242 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2012/275021MAHKEMESİ : Kazan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/07/2009NUMARASI : 2008/286 (E) ve 2009/277 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Gerekçeli kararda, başvurulacak kanun yolu mercii, süresi ve kanun yoluna başvuru şekli gösterilmeyip 5271 sayılı CMK'nin 34/2 ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması nedeniyle, sanık müdafiinin 22.03.2012 tarihli istemi süresinde kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın aşamalarda, olay tarihinde içinde bulundukları otomobilin müştekinin içinde bulunduğu yolcu otobüsü tarafından sıkıştırılması nedeniyle araçlarını gişelerde durdurup kontrol noktasında bulunan tanık polis memuruna otobüs şoförünü şikayet ettikleri sırada, otobüsün de geldiğini, içinden çıkan otobüs şoförü ve muavinleriyle yolcuların kendilerine saldırdıklarını savunması, olay sırasında görevli olduğu anlaşılan tanık polis memuru G.. Ç..'in de aşamalarda otobüsten inen şoför ve yolcuların sanık ve arkadaşlarına saldırdıklarını beyan etmesi karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-e maddesinde belirtilen hakları da cezanın infazı tamamlanıncaya kadar kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan Çamlıdere Sulh Ceza Mahkemesinin 09.06.2006 tarihinde kesinleşmiş, 18.05.2006 tarih ve 2006/24 Esas - 2006/48 Karar sayılı ilamı ile 765 sayılı TCK'nin 456/4, 29, 59. maddeleri ile 647 sayılı Kanunun 6. maddeleri uyarınca hükmolunan 265 TL. adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün, kesin nitelikte olması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'un 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.