MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiHÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dairDairemizin 13.05.2014 tarih ve 2014/687 esas-2014/18561 karar sayılı bozma ilamına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.09.2014 tarih ve 2012/188917 sayılı itirazname ile, Dairemizin bozma sebebinin maddi hatadan kaynaklanığının düşünülmekte olduğu bildirilerek 6352 sayılı yasada yaralama suçuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığından, Dairemizin bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi talebiyle 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı Kanunun 101. maddesi gereğince dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;Gereği görüşülüp düşünüldü;Mahkemece, suça sürüklenen çocuk hakkında basit kasten yaralama suçundan yapılan yargılama sonucu 5237 sayılı TCK'nin 86/2, 86/3-e, 29, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince hükmolunan hapis cezası ile ilgili olarak 5271 sayılı CMK'nin 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek suça sürüklenen çocuk hakkında üç yıl denetim süresi öngörüldüğü, bilahare deneme süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlediği gerekçesiyle 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verildiği, mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasına gerekçe gösterilen .... Asliye Ceza Mahkemesinin 13.09.2011 tarihinde kesinleşmiş, 30.06.2011 tarih ve 2010/241 esas-2011/627 karar sayılı ilamının elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin olduğu, elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin ceza hükmü ile ilgili olarak, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 2/2. maddesi ile "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar" hükmünün getirildiği, suça sürüklenen çocuğun da ... Asliye Ceza Mahkemesinin 13.09.2011 tarihinde kesinleşmiş, 30.06.2011 tarih ve 2010/241 esas-2011/627 karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere katılan kurumun zararının tamamını karşıladığı anlaşılmakla, söz konusu mahkumiyet hükmünün 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 2/2. maddesi gereğince tüm sonuçlarıyla ortadan kalkması nedeniyle anılan hükümden dolayı suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesinin uygulama koşulları ortadan kalktığından Dairemizce suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi için hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla;Dairemizin bozma kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.09.2014 tarih ve 2012/188917 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nin 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 13.05.2014 tarih ve 2014/687 esas-2014/18561 karar sayılı bozma kararı ile ilgili itirazın incelenmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.