Tebliğname No : 2014/201809- Kanun Yararına BozmaMAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 05/03/2014 -2013/722 esas, 2014/161 kararSUÇ : Kasten yaralama suçu Kasten yaralama suçundan sanık E.. A..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, 62/1, 52. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/02/2013 tarihli ve 2012/891 esas, 2013/132 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan Tekirdağ 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/11/2013 tarihli ve 2013/124 esas, 2013/52 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı ile mahkum olduğundan bahisle, sanık hakkında daha önceki 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 13/02/2013 tarihli hükmün 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 05/03/2014 tarihli ve 2013/722 esas, 2014/161 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 23.05.2014 tarih ve 2014/10331 – 35494 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10.06.2014 tarih ve 2014/201809 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. fıkrasında yer alan “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.” ve aynı maddenin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yansına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Tekirdağ 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/11/2013 tarihli ve 2013/124 esas, 2013/52 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı ve deneme süresi içinde işlenen kasıtlı suç olarak kabul edilerek, sanık hakkındaki hükmün 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 05/03/2014 tarihli ve 2013/722 esas, 2014/161 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4.maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.