Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30236 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29414 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2014/204602- Kanun Yararına BozmaMAHKEMESİ : Ordu 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 13/03/2014- 2014/98 esas, 2014/211 kararSUÇ : Kasten yaralama suçuKasten yaralama suçundan sanık B.. A..'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 86/2, 86/3-e, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/01/2013 tarihli ve 2011/592 esas, 2013/29 sayılı kararının sanık yönünden kesinleştirilip infaza verilmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına ilişkin, Ordu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/12/2013 tarihli ve 2013/273 esas, 2013/765 karar sayılı dosyası üzerinden bildirimde bulunulması üzerine, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 62 ve 52. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair, Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/98 esas, 2014/211 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 23.05.2014 tarih ve 2014/10345 – 35513 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 10.06.2014 tarih ve 2014/204602 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre; 1) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan, “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenleme ile aynı maddenin 11. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, sanık hakkında, Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/01/2013 tarihli ve 2011/592 esas, 2013/29 sayılı ilamına konu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 15/03/2013 tarihinde kesinleştiği, bununla birlikte söz konusu sanığın işlemiş olduğu Ordu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/12/2013 tarihli ve 2013/273 esas, 2013/765 karar sayılı kararına konu yeni suçun ise 10/12/2012 tarihinde işlendiği, denetim süresi içerisinde işlenmediği gözetilmeyerek, sanık B.. A.. hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesinde,2) Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/01/2013 tarihli ve 2011/592 esas, 2013/29 sayılı ilk kararında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2. maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan adli para cezası seçilerek, 1.500,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedildiği ve bu cezanın sanık için kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, hükmün açıklanmasına dair kararda, bu kez 150 gün karşılığı 3.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin olunmasında; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/03/2014 tarihli ve 2014/98 esas, 2014/211 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4.maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.