MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 30.07.2010 tarihli, sanık ve katılan vekilinin de geldiği ilk duruşmada iddianamenin kabulü kararının okunduğu anlaşıldığından tebliğnamenin (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1) Sanık hakkında hükmedilen 13 ay 10 gün hapis cezası kısa süreli olmadığı halde, cezanın ertelendiği gerekçesiyle, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmemesi, 2) Sanık hakkında hükmedilen sonuç hapis cezaları nedeniyle, TCK'nin 51/3. maddesi uyarınca 1 yıl denetim süresi belirlenmesi ve denetim süresi içinde herhangi bir yükümlülük yüklenmesine ve uzman kişi görevlendirilmesine yer olmadığına karar verildiği halde, sonraki fıkrada TCK'nin 51/8. maddesi uyarınca, sanığın, denetim süresi yükümlülüklerini uygun ve iyi halli olarak geçirdiği takdirde cezanın infaz edilmiş sayılacağına denilmek suretiyle, infazda tereddüte neden olacak şekilde hükümde karışıklığa neden olunması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.