Tebliğname No : 3 - 2013/400028MAHKEMESİ : Gülşehir Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/11/2013NUMARASI : 2013/19 (E) ve 2013/287 (K)Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Sanığa isnat edilen bıçakla uzuv zaafına neden olacak şekilde yaralama eyleminden dolayısıyla TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a maddelerine göre belirlenen cezanın 5 yılın altında kalması halinde TCK'nin 87/1-son maddesine göre 5 yıla çıkarılması gerekirken, TCK'nin 86/1 ve 86/3-e. maddelerinin uygulanmasından sonra TCK'nin 87/1-son maddesine göre doğrudan 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamenin 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Katılanın sanığın eylemi neticesinde sol elinde tendon kesisi oluştuğu, bu yaralanma ile ilgili olarak 05/11/2012 tarihinde plastik cerrah uzmanı tarafından düzenlenen adli raporda; katılanın parmaklarını hareket ettirdiği bildirilerek kısıtlılığın olmadığının belirtildiği, 11/07/2013 tarihinde plastik cerrah uzmanı tarafından düzenlenen ikinci raporun ilk bölümünde; katılanın duyu ve organlarının birinde işlev zayıflaması veya yitirilmesi olmadığının bildirilmesine rağmen raporun bu kısmı ile de çelişki yaratacak şekilde sonuç kısmında“katılanın sol 3. parmakta yaklaşık 20 derece fleksiyon kontraktürü mevcut olup yüzde 3 uzuv zaafı”nın bulunduğunun belirtildiği anlaşılmakla; katılan hakkında düzenlenen adli raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumundan yeniden rapor alınmasının ardından sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2) Katılanın aşamalarda değişmeyen beyanlarında; sanığın oğlu Emrah'a doğru bıçağı sallarken kendisinin engel olmaya çalışması üzerine bıçağın eline değdiğini ifade etmesi, sanığın ise savunmalarında bıçak ile korkutmak isterken katılanın bıçağı elinden almak istediği ve kesici kısmından tutması ile yaralandığını savunması, katılanın oğlu Emrah'ın soruşturma aşamasında babasının “lan bu seni bıçaklayacak” diye sesini duyup baktığında elinin kanlar içinde olduğunu gördüğünü beyan etmesi karşısında; E.. A..'un yargılama aşamasındaki sanığın bıçakla saldırdığına ilişkin beyanı ile soruşturma aşamasındaki beyanı arasındaki çelişki de giderilerek sanığın eylemini olası kast, bilinçli taksir yada taksirle gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3) Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a, 87/1-son. maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, savunmasının istinabe yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,4) Sanık hakkında TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a-son, 29. maddelerine göre belirlenen 3 yıl 9 ay hapis cezasından TCK'nin 62. maddesine göre 1/6 oranında indirim yapılırken hesaplama hatası yapılarak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası yerine 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.