Tebliğname No : 3 - 2014/135820MAHKEMESİ : Karabük Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/01/2014NUMARASI : 2013/183 (E) ve 2014/2 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık Özlem hakkında 5237 sayılı TCK'nin 125/4. maddesinin uygulanmaması temyiz edenlerin sıfatı nedeniyle bozma sebebi yapılmayarak tebliğnamenin bu husustaki görüşüne iştirak olunmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Sanık Özlem yönünden ; 6831 sayılı Kanunun 83. maddesi gereğince orman kanununa muhalefetten açılan davaların acele mevattan olup 5237 sayılı TCK'nin 265, 125 ve 106. maddelerine muhalefetten açılan davalarla birlikte görülemeyeceğinin gözetilmemesi, 2) 1/7/2013 tarihli jandarma tutanağında, 30/06/2013 tarihinde meydana gelen yangın olayının araştırılması için mahale gidildiği, bulundukları yere 250-300 mt. mesafede orman alanında duman çıktığının görülmesi üzerine olay yerine gidildiğinde olay yerinin 50 mt. yakınında suça sürüklenen çocuk Ömer’in görüldüğü, aynı anda eşgali tespit edilemeyen bir şahsın olay yerinden koşarak uzaklaştığı, suça sürüklenen çocuğa şüpheli ve tedirgin hareketler sergilemesi nedeniyle yangını çıkarıp çıkarmadığı sorulduğunda ağlamaya başlaması üzerine olayın şüphelisi olarak değerlendirildiği; ayni tarihli olay tutanağında olayla kendisinin bir ilgisi olmadığını, olayları yapanın abisi M.. G.. olduğunu, ormanlık alanları abisinin yaktığını, yaşı küçük olduğundan kendisini kullandığını, ormanları abisi M.. G..’nün bilerek, isteyerek ve zevk için kasten yaktığını, ormanlardan nefret ettiğini, kendisinin abisinden korkup ölümle tehdit ettiğini beyan ettiği yazılı bulunmasına; suça sürüklenen çocuğun savcılık aşamasında alınan ifadesinde de tutanakta yazılı hususların doğru olduğunu, bunları kendisinin söylediğini, ormanı yakmadığını; sorguda alınan ifadesinde de savcılık ifadesinin doğru olup orman yangını ile bir ilgisi olmadığını; duruşma aşamasında da önceki beyanlarının doğru olduğunu savunmasına; her ne kadar Mustafa ile Ömer haklarında düzenlenen 1/7/2013 tarih 12 nolu suç tutanağında, sanıkların ormandan nefret ettikleri için yaktıklarını beyan ettikleri yazılı ise de bilahare duruşma aşamasında dinlenilen zabıt mümziileri S.K.. ve K.Ö..’nin yeminli ifadelerinde, sanıkların bu şekilde beyanda bulunmadıklarını, jandarmadan duyduklarını tutanağı yazdıklarını, jandarmanın kim olduğunu hatırlamadıklarını beyan etmelerine göre suça sürüklenen çocuk Ömer’in suçunun subut bulmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 3) Sanıklar haklarında orman alanında yangın eylemi nedeniyle açılan davada, suça konu yangın yerlerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla ve zabıt mümziilerinin yer gösterimi suretiyle keşif yapılarak yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının tespit edilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, 4) Sanıklardan Mustafa hakkında, 29/30.06.2013 ve 01/07/2013 tarihlerinde kasten orman yaktığı iddiası ile dava açılmış ise de; düzenlenen iddianamede Cumayanı Köyünde ikamet edip tanık olarak ifade vermek istemeyen bazı şahısların 29/06/2013 tarihinde çıkan yangın yerinden sanığın uzaklaştığını gördüklerini, sanığın yeğeninin tutuklanmasından sonra orman yakacağını söylediğini duyduklarını beyan etmeleri ve suça sürüklenen çocuk Ömer’in beyanına dayanılmasına karşılık 29/30.06.2013 tarihlerinde çıkan yangınların sanık tarafından gerçekleştirildiğine dair dosyada tanık beyanı ve somut bir kanıt bulunmaması; 29/06/2013 tarihinde çıkan yangınla ilgili düzenlenen 11 nolu suç tutanağında, failinin belirlenemeyip yangın ihmal ve dikkatsizlikten çıktığının anlaşıldığı; 30/06/2013 tarihinde çıkan yangınla ilgili 01/07/2003 tarih 5 nolu suç tutanağının da faili meçhul olarak düzenlenip, 01/07/2013 tarihinde çıkan yangınla ilgili jandarmaca yakalanan şahıslar tarafından çıkarıldığı kanaatine varıldığının belirtilmesi nedeniyle 01/07/2013 tarihinde meydana gelen yangın dışındaki diğer yangın olaylarından sanığın sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini, 5) Duruşmaları vekil vasıtasıyla takip eden orman idaresi lehine vekalet ücreti tayini gerektiğinin nazara alınmaması, Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafii, sanıklar Mustafa ve Özlem müdafileri ile katılan idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.