Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26441 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18036 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KD - 2012/133536MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/11/2011NUMARASI : 2009/703 (E) ve 2011/1190 (K) Dairemizin 25/02/2014 tarih ve 2013/25723 Esas, 2014/7470 Karar sayılı bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 07/05/2014 tarih ve 2012/133536 sayılı itiraznamesi ile, ”Eleştiri, temyiz mahkemesince aleyhe temyiz bulunmaması veya sonuca etkili olmaması nedeniyle mutlak bozma sebebi teşkil etmeyen bir hukuka aykırılığa uyarıcı, öğretici ve yol gösterici nitelikte işaret edilmesidir. Eleştiri kural olarak “onama” kararlarında söz konusudur. Hükmün sanık lehine belirlenen hukuka aykırılıklar veya zorunluluklar nedeniyle bozulması durumunda sonuca etkili olmadığı tespit edilen hukuka aykırılıklar da bozma sebebi yapılmalı ve hükmün tüm hukuka aykırılıklar nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir. Aksi takdirde sanığın; önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle, hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacaktır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 04/06/2013 gün ve 2013/285 sayılı Kararı da bu yönde olduğundan bahisle sanık hakkında haksız tahrike ilişkin bozma nedeni ile birlikte eleştiri konusunun da bozma nedeni yapılması gerektiği” belirtilerek, Dairemizin bozma kararının kaldırılarak hükmün değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE, 2) Dairemizin 25/02/2014 tarih ve 2013/25723 Esas, 2014/7470 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın, 5237 sayılı TCK'nin 6. maddesi kapsamında silahtan sayılan porselen tabak ile katılanı yüzde sabit iz bırakacak şekilde yaraladığının kabulü karşısında, yüzde sabit ize neden olan yaralanmanın adli tıp kriterlerine göre basit bir tıbbi müdahale ile iyileşemeyeceği gözetilmeksizin, temel cezanın 5237 sayılı TCK'nin 86/1 yerine 86/2. maddesine göre belirlenmiş olması, 2) İlk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu ceza dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiği halde bu hususun karar yerinde tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 01/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.