Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26440 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5524 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık... hakkında mağdur ...kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ile ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla 1/2 oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK'nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak 1/4 oranında artırım yapılması suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi, b) Dosya kapsamına göre ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının kesin olarak anlaşılamaması durumunda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238-367 sayılı kararı ve Ceza Dairelerinin duraksamasız uygulamaları da dikkate alınarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde, gerekçede, olayların hangi tarafın haksız hareketiyle meydana geldiği konusunda tam kanaat verecek tarafsız delil bulunamadığından bahisle TCK'nin 29. maddesi uyarınca sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmaması, c) Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 2) Sanıklar ... ve.. hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Dosya kapsamına göre ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının kesin olarak anlaşılamaması durumunda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238-367 sayılı kararı ve Ceza Dairelerinin duraksamasız uygulamaları da dikkate alınarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde, gerekçede, olayların hangi tarafın haksız hareketiyle meydana geldiği konusunda tam kanaat verecek tarafsız delil bulunamadığından bahisle TCK'nin 29. maddesi uyarınca sanıklar hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmaması, b) Sanıkların, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyları üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyları dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacaklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 5320 sayılı yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.