Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26281 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5807 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 3 - 2015/12136MAHKEMESİ : Serik 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/10/2014NUMARASI : 2011/352 (E) ve 2014/626 (K) Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık İbrahim hakkında katılan Hakan'ı ve sanık Sırma hakkında katılan Hakan ve yargılama esnasında ölmüş müşteki Gülsüm'ü kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik sanıklar İbrahim ve Sırma müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanıklar hakkında tayin olunan cezaların, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükümlerin 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizinin mümkün olmadığı, bu nedenle temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından sanık müdafiinin bu karara yönelik itirazının 1412 sayılı CMUK'un 315/2. maddesi gereğince reddine ve redde ilişkin 17.12.2014 gün ve 2011/352 Esas, 2014/626 karar sayılı ek kararın isteme uygun olarak ONANMASINA, 2) Katılan sanıklar Hakan ve Havva hakkında katılan Sırma'yı ve Sırma hakkında Havva'yı kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 3) Sanık İbrahim hakkında katılan Havva ve yargılama esnasında ölmüş müşteki Gülsüm'ü kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık İbrahim müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık anlatımları, taraflar arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle husumet bulunması, tüm dosya kapsamı, olayın özellikleri ve kavganın hangi tarafın haksız hareketi ile başladığının belirlenememesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.