Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24357 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31539 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :. Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık...'ya yokluğunda verilen hükmün, 10/12/2012 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği ve sanık tarafından cezaevi aracılığıyla gönderilen temyiz dilekçesinin farklı havale tarihleri içermesi nedeniyle, temyizin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede; 1)Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanıkların üzerine atılı suçlar için 5237 sayılı TCK'nin 53.maddesi uygulamasında a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, c bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkralarının hak yoksunluğu ile ilgili paragrafları çıkartılarak yerine ''5237 sayılı TCK'nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan 53/3 maddesi gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına'' paragrafları eklenmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2)Sanık... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Tanık ...'nun ...'ın ''ilk etapta ... vurmadığını, ancak ... üçüne birden şerefsizler deyince..'ın da yumrukla ... vurduğunu'', tanık..'ın ''... çekpas sopasıyla, ...'in de elindeki plastik tabure ile ...nin kafasına vurduğunu...'ın tarafları ayırmaya çalıştığını vurmadığını; tanık ...'ınsa'' ...çekpas sopası, ...'in tabure ile...'ın ise yumrukla ... vurduğunu'' beyan etmeleri karşısında tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden hangi tanık ifadesine hangi nedenle üstünlük tanındığı irdelenmeden eylemin iştirak halinde işlendiğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre; "önce İbrahim ... ...'ya başı ile vurmak suretiyle saldırdığı, daha sonra çekpas sopasını alarak ... birkaç kez çekpas sopası ile vurduğu, ... ile arasında husumet bulunan ve ...ile birlikte hareket eden ..'in de ... kafasına plastik tabure ile vurduğu, bu sırada olay yerine ...'ın geldiği, önce tarafları ayırmaya çalıştığı, fakat ... Kurbağa'nın "şerefsizler" diye hakaret içeren beyan sarf etmesi üzerine yumruk ilevurmak suretiyle ...'yı kasten yaraladıkları''şeklinde sanık ...'ın eyleminin diğer sanıklardan bağımsız olarak değerlendirildiği ve...'nın hakareti üzerine sanığın yumruk vurmak suretiyle eylemini gerçekleştirdiği kabul edilmiş olmakla;... ve tanıklardan yumrukla neresine vurulduğu sorularak vurulduğu iddia edilen vücut bölgeleriyle ilgili kati rapor aldırıldıktan sonra sanığın eyleminin TCK'nin 86/1 ya da TCK'nin 86/2 maddesi kapsamında mı kaldığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi; 5237 sayılı TCK'nin 87/1-d maddesine göre bir kat arttırım yapılırken ''2 yıl 12 ay'' yerine hesap hatası yapılarak ''2 yıl 30 ay'' hapis cezasına hükmedilmesi ve TCK'nin 29. ve 62. maddesi uyarınca bu miktar üzerinden indirim yapılarak fazla ceza tayin edilmesi; Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 53.maddesi uygulamasında a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklardan yoksunluğun hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c bendindeki kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık haklarından yoksunluğun ise koşullu salıverilmeye kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.