MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık ... hakkında verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde;Sanık hakkında tayin olunan cezanın, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizinin mümkün olmadığı, bu nedenle temyiz isteminin miktar yönünden reddine ilişkin 21.08.2013 tarihli ek kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından sanığın bu karara yönelik itirazının 1412 sayılı CMUK'un 315/2. maddesi gereğince reddine ve redde ilişkin ek kararın ONANMASINA,2) Sanık ... hakkında müşteki ...'a yönelik yaralama suçu nedeniyle verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde;Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nin 50/6. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 50/1. maddesinde sayılan adli para cezası seçenek yaptırımı dışındaki kısa süreli hapis cezasına seçenek tedbirlere uyulmaması halinde yapılacak uygulamayı düzenlemiş olup, bu tedbirlerin yasal süresi içerisinde yerine getirilmeye başlanmaması ya da yerine getirilmeye başlandığı halde devam edilmemesi halinde 5237 sayılı TCK'nin 50/6. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemece hapis cezasının kısmen ya da tamamen infazına dair bir karar verileceği, adli para cezası seçenek yaptırımının yerine getirilmemesi halinde ise 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısının kararı ile adli para cezasının ödenmeyen kısmına karşılık gelen gün miktarınca hapse çevrileceği gözetilmeksizin, hükmolunan hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanığa 5237 sayılı TCK'nin 50/6. maddesine göre ihtarat yapılmasına karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının (6) numaralı bendi içerisinde yer alan 5237 sayılı TCK'nin 50/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin ifadenin karar metninden çıkarılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3) Sanık ... hakkında müşteki ...'a yönelik basit yaralama suçu nedeniyle verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde:Sanığın eylemini silahtan sayılan bıçak kabzesiyle gerçekleştirmiş olmasına rağmen hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 4) Sanık ... hakkında mağdur ...'e yönelik yaralama suçu nedeniyle verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde:Diğer temyiz itirazların reddine, ancak;Mağdur ... 06.01.2013 tarihli soruşturma ifadesinde ''sırtımdan darbe aldım, ancak sırtımdan vuran şahsı görmedim '' ve 12.03.2013 tarihli kovuşturma ifadesinde ''sanık ... benim yüzümün sağ tarafına yumrukla vurdu, fakat bana arkadan bir şahıs ta vurdu, bu arkadan aldığım darbenin etkisiyle kaburgam kırıldı'' şeklinde beyanda bulunmuş olması ve dosya içerisinde bu beyanların aksine delil bulunmamasına göre sanığın mağdurda meydana gelen kemik kırılmasına neden olan yaralama eyleminden sorumlu tutularak hakkında ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.