Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2388 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27663 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 12 - 2012/227654MAHKEMESİ : Çal Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/06/2012NUMARASI : 2010/136 (E) ve 2012/229 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü:Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;1) Sanık Ali yönünden; Mahallinde 07/10/2009 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından, suça konu kesilen ağaçların ... ve .... parsellerin kenarlarında yer aldığının, tutanağa konu 37 adet ağaçtan 13 adedinin köklerinin belirlenip kalan köklerin bir kısmının köklenip, bir kısmının da üzerinin taş ve kayalarla örtülmesi nedeniyle tespit edilemediğinin belirtilmesine göre kesimle ilgili bilgileri bulunması muhtemel köy muhtarı, ihtiyar heyeti üyeleri, varsa saha bekçisi ve civar taşınmaz sahiplerinin de dinlenilip taşınmaz sahibinin bilgisi dışında başkalarınca ağaç kesilmesinin mümkün olup olmadığı da sorularak; ayrıca bilirkişiden yemini verdirilerek bahse konu kesimlerin tarlayı genişletmeye yönelik olup olmadığı hususunda ek rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm tesisi gerektiğinin gözetilmemesi,2) Sanık Hüseyin yönünden; Bu dosya ile birleştirilen 2007/64 Esas sayılı dosyanın 07/10/2009 tarihinde yapılan keşfinde, sanığa ait tarlanın bitişiğinden ağaç kesildiğinin tespiti üzerine yapılan soruşturma sonucunda sanık hakkında suç tutanağı düzenlenip davanın dayanağını oluşturan suç tutanağında ağaçların 3-4 ay önce kesildiklerinin, suç duyurusuna ilişkin mahkemenin 08/10/2009 tarihli tutanağında da tahminen 2 ay önce kesildiklerinin yazılı olmasına karşılık mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ağaçların 15/06/2005 tarihinde kesildiğinin belirtilerek çelişki yaratılmasına; 09/10/2009 tarihli Jandarma Tutanağında, köy muhtarı F. Ü.’ın, kardeşi Hüseyin tarafından izne bağlı olarak kesildiğini beyan ettiğinin; sanığın jandarmada alınan 09/10/2009 tarihli ifadesinde, ağaçların kesildiğini Şubat 2009 tarihinde fark edip göze batmamaları için üzerlerini çam dallarıyla örttüğünü ifade ettiğinin yazılı bulunmasına: olayın akabinde 10/10/2009 tarihinde sanığın evinde yapılan aramada ele geçen emval ile suça konu kaçak olarak kesilen ağaçların uygunluğu hususunda bilirkişi raporunda açıklık bulunmayıp Orman İdaresinin 27/01/2011 tarihli yazısından sanığa .... ve .... no.lu parsellerde tapulu kesim için izin verildiğine dair belge bulunmadığının bildirilmesine göre öncelikle mahallinde farklı bilirkişiler vasıtasıyla yeniden keşif yapılarak suça konu ağaçların kesim tarihi, kesimin açmaya yönelik olup olmadığı, kesilen ağaçların taşınmazın sınırlarında yer almasına göre kesim yapılan sahada bir kullanım olup olmadığı, sanığın evinde ele geçirilen emval ile kesilen ağaçların birbiriyle özellikleri itibariyle uygunluk gösterip göstermediği, kaçak olarak kesilen ağaçlardan elde edilip edilmediği, tapulu araziden ağaç kesimi yapılıp yapılmadığı hususunda rapor alınarak çelişkilerin giderilmesinden sonra köy muhtarı F.Ü .ile kesimle ilgili bilgileri bulunması muhtemel ihtiyar heyeti üyeleri, varsa saha bekçisi ve civar taşınmaz sahiplerinin de dinlenilmesi; ayrıca taşınmaz sahibinin bilgisi dışında başka kişilerce ağaç kesilmesinin mümkün olup olmadığının da tanıklardan sorulması ile suç tutanağı kapsamına göre 3-4 ay önce kesilen ve üzeri örtülen emvalin bu süre içerisinde kesen kişilerce mahallinde bırakılmasının, sanığın kesilen emvali gördüğünde Orman İşletmesine haber vermek yerine fark edilmemeleri için üzerini kapatmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu da değerlendirilerek sanık hakkında bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,Kabul ve uygulamaya göre de;3) Yediemine alınan emval hakkında bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.