Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 31/3 ve 62/1 maddeleri uyarınca 2 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair Kastamonu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli ve 2011/937 esas, 2012/732 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, hükümlünün deneme süresi içerisinde işlediği 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2013 tarihli ve 2013/95 esas, 2013/237 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verilmesi sebebiyle, erteli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 50/3 ve 52/1-2. maddeleri gereğince 1.320,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kastamonu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/01/2014 tarihli ve 2011/937 esas, 2012/732 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/213 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 02.11.2016 tarih ve 2016/11286 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24.11.2016 tarih ve 2016/390439 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/213 değişik iş sayılı kararı aleyhine kanun yararına bozma yoluna başvurulduğundan, anılan kararı müteakip verilen kararların hukuki değerden yoksun olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede, Dosya kapsamına göre, 1) Suçun işlendiği tarih itibariyle 18 yaşını tamamlamamış ve dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen 2 ay 6 gün hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde, 2) Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16/05/2013 tarihli ve 2013/11074 esas, 2013/8061 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmiş olunması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesi uyarınca, itirazı yerinde gören merciin, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da bir karar vermesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarihli ve 2016/213 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4.maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.