Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23355 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17434 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2014/121282 Kanun Yararına BozmaMAHKEMESİ :Urla Asliye Ceza Mahkemesinin TARİH VE NO :16/11/2011- 2010/185 esas, 2011/896 Kasten yaralama suçundan sanık A.. K..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-d-son maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında aynı Kanun’un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair, Urla Asliye Ceza Mahkemesinin 16/11/2011 tarihli ve 2010/185 esas, 2011/896 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 27.03.2014 tarih ve 2013/6217 – 22136 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 11.04.2014 tarih ve 2014/121282 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre,1) Sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; tekerrüre esas kabul edilen Kocaeli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/04/2007 tarihli ve 2006/462 Esas, 2007/265 karar sayılı ilamının 5237 sayılı Kanun'un 191/6. maddesi delaleti ile 191/2-4. maddesi hükümlerine göre hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbir karar?? olması dolayısıyla söz konusu mahkumiyet kaydının tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinde,2) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun'un 87/1-d-son maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması sebebiyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, savunmasının 22/10/2010 günü talimat yoluyla Kocaeli 4. Asliye Ceza Mahkemesinde aldırılması suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196/2. maddesine muhalefet edilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:1) Kanun yararına bozmaya konu 1 no'lu bozma nedeninin incelenmesinde; tekerrüre esas alınan Kocaeli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/462 Esas sayılı kararında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan 1 Yıl Hapis ve TCK'nin 191/6, 2, 4. maddeleri gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, hükmün 26.04.2007 tarihinde kesinleştiği, 30.07.2010 tarihinde infaz edildiğinin kayıtlı olduğu, TCK'nin 191/7. maddesine göre "Kişinin mahkum olduğu ceza, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde, infaz edilmiş sayılır; aksi takdirde, derhal infaz edilir." hükmü gereğince, tedavi ve denetimli serbestlikle birlikte hükmedilen hapis cezasının tekerrüre esas alınması yerinde görüldüğünden, açıklanan bu nedenlerle mahkemenin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,2) Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen 2 no'lu düşünce yerinde görüldüğünden; Urla Asliye Ceza Mahkemesinin 16/11/2011 tarihli ve 2010/185 esas, 2011/896 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.