Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23337 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20524 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 2014/148251 Kanun Yararına BozmaMAHKEMESİ :Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi TARİH VE No :15/01/2014 -2014/44(E),2014/44(K) Kamu görevi nüfuzunu kötüye kullanarak kasten yaralama suçundan sanık M.. İ..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-d, 29, 62/1, 52 maddeleri uyarınca 1.500 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl süre ile denetim altında bulundurulmasına dair Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/02/2011 tarihli ve 2010/390 Esas, 2011/98 sayılı kararını müteakiben sanığın eşe karşı kasten yaralama suçundan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 29/1, 62/1, 52 maddeleri uyarınca 2.240 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/01/2012 tarihli, 2011/890 esas, 2012/78 sayılı kararını müteakiben yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair Ankara 23. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/12/2013 tarihli 2011/72 esas, 2012/75 sayılı karara vaki itirazın da reddine dair Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2014 tarihli, 2014/44 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 10.04.2014 tarih ve 2014/7151 – 25500 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 05.05.2014 tarih ve 2014/148251 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre; sanık M.. İ..’in Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/02/2011 tarihli ve 2010/390 esas, 2011/98 sayılı kararı ile kamu görevi nüfuzunu kötüye kullanarak kasten yaralama suçundan mahkum olduğu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, daha sonra Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesinin 30/01/2012 tarihli, 2011/890 Esas, 2012/78 sayılı dosyada eşine karşı basit yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken sadece sabıkalı geçmişi göz önüne alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, halbuki sabıkaya konu olan ilamın daha sonradan verilen Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 03/07/2013 tarihli, 2013/18389 Esas, 2013/27830 sayılı kararı ile bozularak sanık hakkında düşme kararı verildiği, sabıkaya esas olan bu ilamın hukuken ortadan kalktığı, bu durumda sanığın sabıkasız statüsüne kavuşarak sonradan oluşan bu statünün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311/1-(e) maddesi anlamında "yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkum edilmesini gerektirecek nitelikte..." sanık lehine yeni bir durum olduğu gözetilerek yargılamanın yenilenmesi talebinin esastan incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden verilen karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2014 tarihli, 2014/44 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.