Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23309 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9239 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmemesi, bu hususun infaz aşamasında gözetilebilecek olması nedeniyle, sanığın eylemi neticesinde müştekinin hem kemik kırığı, hem yüzde sabit iz oluşacak şekilde yaralanmış olması karşısında, birden fazla neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamanın aynı olayda meydana gelmiş olması halinde temel ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmaması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik ve Tedbirlerinin İnfazı Hakkında kanunun 108. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkralarına göre, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olup, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nin 58/7 maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik süresinin belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kısımdan "1 yıl süreyle" ifadesinin kaldırılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.