Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23002 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2696 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırkılması, beraat ve mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Katılan sanıklar ..., ... ve ... vekilinin adı geçenler hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olması karşısında, kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığından, temyizen incelenmeyen dosyanın merciince incelenmek üzere itiraz merciine gönderilmesi için mahalli mahkemesine TEVDİİNE, 2) Katılan sanıklar ..., ... vekilinin haklarında verilen beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı suçtan beraat etmesi karşısında temyizde hukuki yararı bulunmadığından ve beraat gerekçesine yönelik bir temyizde olmadığından sanık müdafiinin temyiz talebinin CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme aykırı REDDİNE, 3) Katılanlar ..., ... vekilinin sanıklar ..., ... ve ... haklarında verilen beraat kararlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 4) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne karşı müdafii ile katılan ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak: Ayrıntıları Yargıtay CGK'nin 22.10.2002 tarih 2002/4-238 esas ve 2002/367 sayılı kararında belirtildiği üzere, müştekinin, sanığın ve tanıkların anlatımları ile ilk haksız saldırının hangisi tarafından yapılıp, kavgayı kimin başlattığının kesin bir biçimde saptanamadığı hallerde gerek Ceza Genel Kurulunun gerekse, Özel Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği bu halden sanığın yararlandırılması gerektiğinden; mahkemenin kabulü de dikkate alındığında; sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321 maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.