Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 228 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18353 - Esas Yıl 2016





Taksirle yaralama suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89/1, 89/2-e, 21/3, 62/1 ve 52/1. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Erdemli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2016 tarihli ve 2015/594 esas, 2016/61 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 26.05.2016 tarih ve 2016/4769 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.06.2016 tarih ve 2016/236881 sayılı tebliğnamesi ile 12. Ceza Dairesine gönderildikten sonra görevsizlik kararı verilerek, Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, sanık ...'in, meydana gelen kavga olayında karşı tarafı bıçakla yaralamak isterken kavgayı ayırmaya çalışan müşteki ...'yı bıçakla yaralaması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle Erdemli 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı Kanunu'nun 89/1,89/2-e, 22/3, 62/1 ve 52/1. maddeleri gereğince 4.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu bu hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 26/01/2015 tarihli ve 2014/27249 esas, 2015/2308 sayılı ilamıyla, “Oluşa, mağdur ve tanık beyanları ile dosya içeriğine göre sanığın eyleminin olası kast ile yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan CMUK'un 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla... ” bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine mahkemesince yapılan yargılama sonucundan sanığın taksirle yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 89/1 ve 89/2-e maddeleri gereğince verilen cezasından, eylemini olası kastla işlediğinden bahisle anılan Kanun'un 21/3. maddesi gereğince indirim yapılmak suretiyle, sanığın eyleminin hem taksirle hem olası kast ile işlediğinin kabulü edilerek çelişki oluşturulmasında, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Erdemli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2016 tarihli ve 2015/594 esas, 2016/61 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4.maddesinin ( d ) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 86/1.maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, aynı kanunun 86/3-e maddesi gereğince sanığın cezası yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın eylemi sonucunda mağdurda yaşamsal tehlike oluştuğundan TCK’nin 87/1-d maddesi gereğince sanığın cezası 1 kat artırılarak 2 yıl 12 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 87/1-son maddesi gereğince sanığın cezası 5 yıldan az olamayacağından 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 21. maddesi gereğince sanığın cezasında 1/3 indirim yapılarak 3 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 62. maddesi gereğince sanığın cezasında 1/6 indirim yapılarak 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, ancak kanun yararına bozma aleyhe sonuç doğurmayacağından sonuç cezanın 2000 TL adli para cezası olarak belirlenmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen korunmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.