MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiMahalli mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Suça sürüklenen çocuğun 24.08.2010 tarihi itibariyle 18 yaşını doldurması nedeniyle, duruşmaların açık yapılması gerektiği gözetilmeden yasal koşulları bulunmadığı halde 22.11.2012 ve 10.01.2013 tarihli duruşmaların gizli yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 182. maddesine muhalefet edilmesi, 2) Müştekinin 05.07.2010 tarihli talimat ifadesinde, olay nedeniyle yüzünün şeklinin bozulduğunu beyan etmesi, müşteki hakkında Celal Bayar Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 02.07.2009 tarihli raporda, müştekinin 09.04.2009 tarihinde yapılan muayenesinde burunun hafif sağa deviye görünümde olduğunun bildirilmesi karşısında, müştekinin yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olup olmadığı hususunda rapor aldırılarak sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,3) Mahkemece kurulan ilk hükmün Dairemizce sanık lehine bozulması nedeniyle bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin suça sürüklenen çocuğa yükletilemeyeceğinin, bozmadan önce yapılan yargılama giderlerinin ise dosya kapsamına uygunluğu denetlenebilecek şekilde dökümünün yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı ve türü bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.