Tebliğname No : 3 - 2012/212525MAHKEMESİ : Halfeti Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/01/2012NUMARASI : 2010/8 (E) ve 2012/5 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) 18 yaşını bitirmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK’nin 185. maddesine göre duruşmaların kapalı yapılması ve hükmün de kapalı oturumda açıklanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Fiili işlediği sırada 12-15 yaş grubunda yer alan suça sürüklenen çocuk hakkında düzenlenen 03/02/2010 tarihli psikiyatri uzman raporunda yaralama suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunmadığının bildirildiği, suça sürüklenen çocuktaki zeka geriliği şeklindeki akıl hastalığı nedeniyle yeniden aldırılan 25/03/2011 tarihli sağlık kurulu raporunda da mevcut akıl zayıflığının işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin kısmen azalttığının belirtildiği halde; her iki rapor birlikte değerlendirilerek suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması nedeniyle ceza sorumluluğunun olmadığı gözetilmeden, hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 3) Kabule göre de; a) Suça Sürüklenen Çocuk müdafiinin, lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunmasına rağmen suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nin 50, 51 ve 62, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddelerinin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının tartışılmaması, b) Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ve sabıkasız olduğu anlaşılmakla, hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK'nin 50/3. maddesi gereğince birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun bulunduğunun gözetilmemesi, c) Suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına hükmedilmiş olmasına karşın tedbirin türünün kararda gösterilmemiş olması, Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.